28 Kasım 2011 Pazartesi

İngilizce


Merhabalar,

Daha önceki yazılarımda İngilizce'nin öneminden bahsetmiştim. İngiltere'deki dil okulundayken İngilizce Eğitmeni'min bana önerdiği siteyi sizlerle paylaşmak istiyorum. http://www.bbc.co.uk/worldservice/learningenglish/

Bu sitede hem öğrenciler hem de öğretmenler için faydalı yazılar, egzersizler var. İngilizce'sini geliştirmek isteyenler için çok faydalı olacağını düşünüyorum.

27 Kasım 2011 Pazar

Yeni Mezunun İş Rehberi


Geçen sene aralık ayında düzenlenen Pazarlama Zirvesi'ne katılmıştım. Orada yenibiriş.com standına uğradığımda Yeni Mezunun İş Rehberi işteiş:) adlı kitapçığı verdiler.  Ben de sizlerle bu kitapçıkta hoşuma giden kısımları aktarmak istiyorum. İçerisinde gerçekten çok güzel mesajlar var. Rehberin tamamını okumak istiyorsanız http://www.yenibiris.com/StaticFiles/yenibiris/isteis.pdf  adresine tıklamanız yeterli:)

Yanıtlamanız gereken en önemli 10 soru?

-Ne yapmak istiyorsunuz?
-Ne yapabilirsiniz? Yetenekleriniz neler?
-İş aramaya başlamadan önce halletmeniz gereken bir sorun var mı? (mezuniyet, askerlik, yabancı dil, bilgisayar proğramları vs.)
-Bu sorunu halletmek için gerekli kaynağa sahip misiniz? (para, zaman)
-Sizi bu konularda yönlendirecek, fikir verecek deneyimli birini tanıyor musunuz?
-İş bulana kadar bulunduğunuz durumu ne kadar koruyabileceksiniz? (örneğin, İstanbul'da iş arıyorsunuz ama ev tutmak için bütçeniz yok.)
-İş bulma sürecinde deneyim kazanabileceğiniz staj olanaklarını değerlendirmek ister misiniz?
-Özgeçmişiniz hazır mı?
-Her şeyden önce siz çalışma hayatına hazır mısınız?

Yabancı Dil Eğitimi


Daha önceki yazımda Yabancı Dil Sorunsalı adlı yazımda yabancı dilin öneminden bahsetmiştim. Ben çevremde yaşadıklarım ve gördüklerim de kişilerin cv'sinde yada toplu iş görüşmelerinde İngilizce 10 üzerinden 10 gibi puanlamalar yazdığını gözlemliyorum. Ama iş konuşmaya gelince gerçek ortaya çıkıyor. İşte bu noktada konuşma İngilizce'mizi yada diğer yabancı dilimizi geliştirmemiz gerekiyor. Yabancı dil sadece dil bilgisiyle olmaz. Yabancı dil nankördür. Sürekli tekrarlamak gerekir. Eğer olanağınız varsa en az 6 ay o dilin konuşulduğu ülkeye gidin ve görün farkı. Gelelim kendi hikayeme. Uçağa  atladığımda ailemden ilk defa ayrı kalacağımdan mıdır yoksa sonunu kestiremediğim bir maceraya atılacağımdan mıdır bilinmez bir yolculuğa çıkıyordum. İndik pasaport kontrolünde 1 saat bekledikten sonra Hint asıllı İngiliz amca bana sorular sormaya başladı. Soruları anlamaya çalışıyordum çünkü aksanı Hint ve İngiliz aksanı karışık gibiydi. Yeri geldi sorusunu yinelettim yeri geldi tek seferde cevapladım her neyse sonunda "Welcome to Britain" dedi. Sonrasında babamın çocukluk arkadaşı Sinan Amca beni havalimanından aldı saolsun. Onun hakkını asla ödeyemem. Beni geçici olarak kalacağım İngiliz bayanın evine bıraktı. Tabi ben bizim gibiler zannediyorum sıcaklık misafirperverlik bekliyorum nerde:) Moralim çok bozulmuştu çünkü bayan 80'li yaşlarında hiç arkadaş canlısı olmayan biriydi:( Kendisine çam sakızı çoban armağanı getirdiğim baklavayı bile 1 hafta sonra yeme nezaketini gösterdi  hemen yenmesi gerektiğini gösteren tüm uyarılarıma rağmen. Okulumun açılmasına bir hafta vardı fakat ben çok mutsuzdum. Ev sahibim Mrs. Hilton Oxford mezunu mükemmel bir İngilizce sahip tam bir İngiliz Leydi'si idi. Onunla sohbet etmek için bahçe işlerinde yardım ediyordum. O da bana ordaki bitki adlarını öğretiyordu kimi zaman sert bir dille telaffuzumu değiştiriyordu vs. Başlarda bu durum moralimi bozuyordu çünkü ben ona yakın davranıyordum. Sonuçta evini bana açmıştı ben de paramı ödemiştim. Her neyse daha fazla böyle devam edemez diye düşünüp yerel gazetelerden, internet sitelerinden, dükkanlardaki notboardlardan ev arkadaşı arayan kişileri araştırıyordum biryandan. Sonunda Sinan Amca bana Fransız bir ailenin yanında kalacak yer ayarladı parti time olarak da 3 ve 6 yaşındaki çocuklarına bakacaktım. Aile çok sıcakkanlıydı . Çocuklar muhteşemdi. Orada tam bir aile gibi olduk. Okula gidiyordum bir yandan çocukları okula götürüyor onları alıyordum sonra beraber oyun parklarına gidiyorduk. Çok güzel zamanlar geçirdim. Çocuklardan İngilizce öğrenmek çok apayrı bir şey. Onlar dili en saf ve temiz şekilde kullanıyorlar. Onlardan öğrendiklerim bana çok yardımcı oldu diyebilirim. Hatta lisede öğrendiğim Fransızca'ma bile katkısı dokundu. Hatta ev sahibimin hiç İngilizce bilmeyen anne ve babasıyla anlaşacak şekilde ilerlettim. Aramızda çok güzel bir bağ oluştu hatta Türkiye'ye geri döndükten sonra onları yaz tatilinde ağırladım beraber tatil yaptık sürekli iletişim halindeyiz. Bu konuda çok şanslıydım. Okulum da çok iyiydi zaten Londra'nın köklü okullarından. Hatta okuldaki ilk günümde tanışma gününde babamın 30 yılki hocasıyla tanışmak muhteşem bir duyguydu. Okul arkadaşlarım da çok iyilerdi. Alman, İspanyol, İtalyan, Koreli, Japon, Tayland'lı arkadaşlarım oldu. Onlarla da çok güzel arkadaşlıklarımız oldu. Hatta ara sıra haberleşiriz . Orada dikkat ettiğim şey Türk arkadaşlıklar kurmadım çünkü oraya dil için gidiyordum. 2 Türk bir araya geldiğinde hemen Türkçe konuşuyorsunuz. Sonuçta oraya dil öğrenmek için gittiniz bir amacınız var. Bu amaç uğruna çeşitli fedakarlıklarda bulundunuz ona göre davranmak gerekiyor. Bana yurtdışında yaşadığım tecrübe hayatımda çok şeyler kattığına inanıyorum.  Kendime güvenim arttı. Dil konusunda kendimi daha iyi hissediyorum. Herkesin böyle güzel bir tecrübeyi edinmesi gerektiğini düşünüyorum. İster kendi çabanızla ister okulların yurtdışı değişim programlarıyla güzel tecrübeler edinebilirsiniz.

Birkaç fotoğraf...

26 Kasım 2011 Cumartesi

Bir İnsan Kaynakları Masalı


Merhabalar,

Şu son günlerde okuldaki sınavlarım ve projelerim yüzünden bloguma yazı yazamadım. Sizinle bugün Bir İnsan Kaynakları Masalı adlı kitabı paylaşmak istiyorum. Kitabın yazarı Özden Aslan. Kitabın konusu yeni mezun İK'cı olmak isteyen Ezgi'nin Türkiye'nin sayılı büyük şirketlerinin birinde yaşadığı iş tecrübesi. İnsan Kaynakları departmanındaki sorunları onlara çözüm buluşu, projeleri, çalışanlarla ilişkiler gibi konulara değinmiş. Kitabı okuduğunuzda olayları gerçekten siz yaşıyor gibi hissediyorsunuz. Kitabın yazarının diğer kitaplarını da en kısa zamanda edinmeyi planlıyorum.  İK alanında kariyer planlayan,  çalışan herkesin bu kitabı kütüphanesine katmasını tavsiye ederim.

24 Kasım 2011 Perşembe

www.kaynagiminsan.com




2 gündür yazı yazamıyorum çünkü yüksek lisans eğitimimde sınav telaşındaydım. Bir önceki yazımda İngiltere'deki anılarımı paylaşacağımı söylemiştim ama o yazıyı biraz ertelemeye karar verdim. Bugünkü yazım bana blog yazmam için teşvikte bulunan yol göstericim Sayın İpek Aral Kişioğlu hakkında olacak.

İnsan Kaynakları alanında internetten araştırma yaparken tesadüfen kendisinin blogunu keşfettim. www.kaynagiminsan.com İpek Hanım'ın sitesinde insan kaynakları ve kişisel gelişimle ilgili geniş kapsamlı çalışmaları bulunuyor. Yazım dili çok sıcak sanki kendinizi sizinle sohbet ediyor gibi hissediyorsunuz, bilgilendirici ve yol gösterici. İnsan Kaynaklarıyla ilgili kendisinin hazırlamış olduğu çok güzel videolar var. Ben izlerken büyük keyif aldım ve bilgilendim. Kariyerini İnsan kaynakları alanında yapmak istediğim için ondan öğreneceğim çok şey olduğunu düşünüyorum. Sadece İnsan Kaynakları alanında kariyer yapmak isteyenlere değil iş arayışında olan herkesin kendinde bir şey bulacağı güzel bir portal www.kaynagiminsan.com.
İpek Hanım'a böyle güzel bir bilgi ve paylaşım ortamını bizlere sunduğu için ayrıca beni yazmaya teşvik ettiği için çok teşekkür ediyorum. Umarım bir gün kendisiyle yüz yüze görüşme fırsatını bulurum :)
Keşke her İK'cı İpek Hanım gibi bilgi ve tecrübelerini paylaşsa ne güzel olur değil mi? www.kaynagiminsan.com

22 Kasım 2011 Salı

Yabancı Dil Sorunsalı


Merhabalar,

Sizlerle yabancı dille ilgili bir anımı paylaşarak bu yazıya başlamak istiyorum. Ortaokuldan beri İngilizce eğitimi alıyorum. Lisede hazırlık sınıfı adı verilen 1 senelik yoğun İngilizce eğitimi aldıktan sonra üniversitede İngilizce sınavını atladım ve direkt 1. sınıf derslerini almaya başladım. Okulda dersler de İngilizce buraya kadar sorun yok. Dilbilgisi olsun dinleme olsun anlama olsun yazma olsun sorun yok. Okul biter ben artık yavaştan iş görüşmelerine başlarım.Babam da bir yandan kendisi gibi mezun olduktan sonra İngiltere'ye göndermek ister beni ama ben nedeni bilinmeyen bir korkuyla gitmek istemem hep ertelerim. Hiç unutmam Maslak'ta bir danışmanlık şirketinde görüşme yapıyorum. Her şey güzel devam ediyor çünkü görüşmeye gitmeden önce çok yoğun hazırlık yaptım. Danışman İngilizce soru sordu. Tabii ben heyecanın da etkisiyle sessiz kaldım. Boğazım tıkandı nefes alamıyorum o derece İngilizce'yi bırakın Türkçe bir kelime dahi edemedim 10 dakika boyunca. Noldu söyleyeyim ben devam edemeyeceğim dedim danışmana zar zor. Sinirim çok bozulmuştu ağlayarak ilk iş babamı aradım ve dedim ki baba hemen İngiltere'ye gitmek istiyorum. Yabancı dili konuşmak gerçekten çok önemli. Maalesef ülkemizde sadece dilbilgisi olarak iyi eğitim alıyoruz. O dili yaşayamıyoruz ezberleyip geçiyoruz. Diğer yazımda İngiltere'deki anılarımla karşınızda olacağım.

21 Kasım 2011 Pazartesi

İnsan Kaynakları Kütüphanesi


İnsan Kaynakları alanında çalışan bir arkadaşımın tavsiyesiyle İletişimci Gözüyle İnsan Kaynakları Yönetimi kitabını okuyorum. Kitabın 2 yazarı var Demet Gürüz ve Gaye Özdemir Yaylacı. Kitap hem teorik bilgi açısından çok zengin hem de okuyucuyu sıkmayan akıcı bir dille yazılmış. Güncel örneklere yer verilmiş.Kitap son derece öğretici ve bilgilendirici. Bu kitabı insan kaynakları alanında kariyer yapmak isteyen ve yapan herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Yazarlarına böylesi güzel bir çalışmayı sundukları için ayrıyetten bir teşekkür yazısı yazmayı düşünüyorum.
Kitabın ana başlıkları şöyle:

İnsan Kaynakları Yönetiminin Anlam ve Önemi
İnsan Kaynakları Yönetiminde İletişim
İnsan Kaynakları Yönetimi ve Liderlik
İnsan Kaynaklarının Planlanması
İnsan Kaynaklarının Seçimi
Eğitim ve Geliştirme Yönetimi
Kariyer Yönetimi
Sağlık ve Güvenlik Yönetimi
Performans Yönetimi
Ücret Yönetimi
Çalışma İlişkilerinin Düzenlenmesi

20 Kasım 2011 Pazar

Kişisel Gelişim Videoları 1






Tekrardan Merhabalar,
Üniversitede makroekonomi hocamın paylaşmış olduğu iki güzel videoyu sizlerle paylaşmak istedim. Ted sitesinde çok değerli yazarların, konuşmacıların videoları yer almakta. Sir Ken Robinson'un yaratacılıkla ilgili konuşmasını ben çok beğendim. Videonun dili İngilizce fakat videonun altında Türkçe altyazı seçeneği mevcut. Umarım izlerken zevk alırsınız.

19 Kasım 2011 Cumartesi

İnsan Kaynakları

Bir insanın kendi kişilik özellikleriyle birebir örtüşen bir işte çalışması hem çok büyük bir şans hem de başarının en büyük anahtarıdır. Bu sebeple iş hayatına yeni başlayan bir kişinin bunu bilerek hareket etmesi bu kişiye ilerisi için çok büyük avantajlar sağlayacaktır.

Bu nedenle  bu analizi çok doğru bir şekilde yapabilmek önemli. Bu aşamada  yakın çevremizdeki tanıdıklarımızın da tavsiyesi gerçekten önemli olur. Ama yine de nihai kararı vermesi gereken kişi kendimiz olduğumuz için alacağımız kararlar çok önemlidir. 


İnsan Kaynakları'nda çalışan bir kişinin;

-    İletişim Becerilerinin güçlü olması
-    Ekip çalışmasına yatkın olması
-    Farklı projerlerle aynı anda ilgilenebiliyor olması (Çok yönlülük)
-    Sabırlı, dinlemesini bilen ve gerektiğinde sır saklayabilen biri olması
-    Verinin gizliliği ve özel bilginin paylaşılmaması konularında hassas olması
-    İngilizce ve Bilgisayar kullanımı (MS Office) konularında ileri düzeyde olması gerekiyor.

Bu ve buna eklenebilecek diğer maddeler konusunda kişi kendini güçlü hissediyorsa kariyerini bu alanda yoğunlaştırıp bu kapsamda iş aramaya devam edebilir.

Merhaba

Genç bir İK'cı  adayının gözünden İnsan Kaynakları...

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

 

Başka Bir Anne Copyright © 2012 Design by Antonia Sundrani Vinte e poucos